Selimiye Camii'nin Uygunsuz Bir Biçimde Restore Edilmesine Karşı Basın Açıklaması

Milliyetçi Kongre Derneği son günlerde kamuoyunun gündemini meşgul eden Edirne Selimiye Camii’ndeki restorasyon faaliyetlerini endişeyle takip etmektedir. Büyük usta Mimar Sinan’ın “ustalık eserim” olarak adlandırdığı Selimiye Camii’nin ana kubbesinde yer alan taş, mermer ve çini üzerine işlenmiş yazılarda yapılması öngörülen değişiklikler tarihçinin ve sanat uzmanının tepkisini çekmiştir. Selimiye Camii’nde özüne dönüş mottosuyla gerçekleştirilmek istenen değişiklikler Türk mimarisinin en renkli örneklerinden birisine beyaz badana vurulması anlamına gelmektedir. Ayrıca son günlerde ortaya çıkmıştır ki restorasyon adı altında yapılmış işlemlerin Türk mimarisi renksizleştirmekten ve tarihsizleştirmekten ibaret olduğu anlaşılmıştır.

Milliyetçi Kongre Derneği sadece Selimiye Camii’nin değil ülkemizdeki bütün tarihi eserleri Türk kültürünün ve tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak görmektedir. Ülkemizdeki tarihi eserlerin kimliksizleştirilmesine yönelik girişimler, son zamanlarda iktidar tarafından Türklüğe yöneltilen saldırılardan bağımsız şekilde değerlendirilemez. “Öze dönüş” başlığı altında Türk kültürüne ait nadide eserlerin maruz bırakıldığı tahribatı kabul etmek mümkün değildir. Selimiye Camii’ndeki restorasyon faaliyetlerini savunan bir grubun “seküler modernist zihin” diyerek tahkir etmeye çabaladığı yüzlerce hattat, tarihçi, sanat tarihçisi ve sanat uzmanı neredeyse üç yüz yıldır Türk kültürüne mal olmuş kalem işlerinin korunması gerektiğini inatla savunmaktadır. Selimiye Camii’ndeki tezyinatın barok ve rokoko üsluplarından etkilenildiği iddiasıyla inatla sürdürülen öze dönüş ısrarının arkasında hangi kişisel menfaatler bulunmaktadır? Kaldı ki farklı medeniyetler ve kültürler arasındaki etkileşim son derece doğal olduğu gibi Türk mimarisinin zenginliği olarak görmemiz gereken unsurlara yönelik düşmanlığın arkasında ne vardır?

Son yıllarda özellikle İstanbul’daki Mimar Sinan eserlerinin restorasyon faaliyetleri incelendiğinde orijinal yazıların kaldırılarak yerine yenilerinin eklendiği ve bazı kişilere ait imzaların öne çıktığı görülmektedir. Kendi menfaatlerinin peşinde giden bir zümrenin Türk-İslam eserlerini ve insanlığın kültürel mirasını katletme çabaları maalesef Selimiye Camii ile sınırlı kalmamıştır. Kazasker İvaz Efendi Camii (Ayvansaray), Mihrimah Sultan Camii (Üsküdar) ve Hadım İbrahim Paşa Camii (Silivrikapı) aynı zümre tarafından katledilen diğer Mimar Sinan eserleri olarak öne çıkmaktadır. Maalesef Türkiye’deki restorasyon faaliyetleri aynı zamanda büyük bir rant kapısı haline geldiği de unutulmamalıdır. Selimiye Camii’nde yapılmak istenen değişiklik sadece belirli bir zümrenin Türk kültürünü sokmak istediği kalıbı göstermez aynı zamanda kendisi Mimar Sinan gibi büyük bir ustayla kıyaslayan kişilerin sahip olmak istediği ranta da işaret eder. Türk kültürü ve mimarisi rant uğruna feda edilemez.

Milliyetçi Kongre Derneği olarak insanlığın kültür mirasının ve Türk mimarisinin en nadide örneklerinden biri olan Selimiye Camii’ndeki tezyinatın muhafazasını savunuyoruz. Kendi menfaatlerini ve kişisel rantı önde tutan bazı kimselerin Selimiye Camii’ne dair tasavvurlarını kınıyoruz. Türkiye’yi Türksüzleştirme ve Türk kültürünü tarihi kökenlerinden ayırma niyetlerinin bir parçası olarak gördüğümüz bu katliama karşı Türk milletini direnmeye çağırıyoruz.